4. Yargı Paketi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi
TBMM’de kabul edilen 4. Yargı Paketinin yasalaştığı bildirildi.
Editör: adalet.tv
08 Temmuz 2021 - 23:46 - Güncelleme: 09 Temmuz 2021 - 00:01
4. Yargı Paketi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Yeni yasaya göre eşe karşı işlenen "kasten öldürme", "kasten yaralama", "eziyet" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarında kabul edilen cezayı artırıcı nedenler, boşanılan eşi de kapsayacak. Ayrıca, katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi, kuvvetli suç şüphesinin somut delillere dayanmasına bağlı hale getirildiği öğrenildi.
Ayrıca 4. Yargı Paketi ile birlikte Açık cezaevi izinlerinin uzatılmasıda TBMM'de kabul edildi. İzinler 30 Kasım 2021 tarihine kadar uzatılabilecek.
4. YARGI PAKETİNİN ÖNEMLİ MADDELERİ:
BOŞANDIĞI EŞE KARŞI İŞLENEN SUÇLAR AĞIRLAŞTIRICI NEDEN OLACAK
"Kadına yönelik şiddete karşı mücadelemizi çok yönlü ve bütüncül bir yaklaşımla ve sıfır tolerans ilkesiyle yürütüyoruz. Ülkemizde tek bir kadının dahi şiddete uğramasına asla ve kata tahammülümüzün olmadığını bir kez daha yineleyerek bunu Ceza Kanunundaki düzenlememizle somut bir hale dönüştürüyoruz. Türk Ceza Kanunu'nda yer alan kasten öldürme, yaralama, eziyet ve kişi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarıyla ilgili boşanılan eşe karşı, bu suçların işlenmesi durumunda nitelikli hal olarak ceza artırımına neden olacağı somut bir düzenlemeye bağlanıyor."
TUTUKLANABİLME İÇİN KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ SOMUT DELİLLERE DAYANACAK
Muhammet Emin Akbaşoğlu, ifadesi alınmak amacıyla yakalan kişi mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde belirtilen tarihte, ilgili yargı merciinde olacağını taahhüt ederse her yakalama emri için bir kez geçerli olmak üzere Cumhuriyet Savcısı tarafından serbest bırakılmasının emredilebileceğini, yargı merciine gitmemesi halinde bin TL idari para cezası verileceğini bildirdi.
Katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi için kuvvetli suç şüphesinin somut delillere dayanması gerektiğine ilişkin bir düzenlemeyi de getirdiklerini ifade eden Akbaşoğlu, "Tutuklama kararlarında adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını gösteren delillerle ilgili de eğer adli kontrole değil de tutuklamaya karar verilecekse niçin adli kontrol kararı verilmediğinin gerekçesinin de bu kararlarda yer alması gerektiğine ilişkin bir düzenlemeyi getiriyoruz" dedi.
ADLİ KONTROL: KONUTTA GEÇEN İKİ GÜN CEZANIN MAHSUBUNDA BİR GÜN OLACAK
4. Yargı paketinin en önemli maddelerinden birisi de adli kontrol tedbirinde geçen sürelerin cezadan mahsup edilmesi olacak. Akbaşoğlu, konutunda bulunmayı gerektiren adli kontrol uygulamasında, konutta geçen iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak hesaplanacağını dile getirerek "Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devam edip etmemesine en geç dört ayda bir soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise resen mahkemece karar verileceği hüküm altına alınıyor" dedi.
Adli kontrol altında geçecek süre, ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen işlerde en çok 2 yıl olarak belirleneceğini, bu sürenin zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabileceğini anlatan Akbaşoğlu, "Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına giren işlerde ise adli kontrol süresi en fazla üç yıl. Bu süre zorunlu hallerde gerekçesi de gösterilerek 3 yıl daha uzatılabilecek. Terör suçlarında ise bu uzatma süresi en fazla dört yıl olacak" dedi.
"Tespit ve dinlemeye ilişkin kayıtlar, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi durumunda Cumhuriyet Savcısı denetiminde yok ediliyordu. Bununla beraber bir beraat kararı söz konusu olduğunda, bu kayıtlar hakimin denetiminde yok edilecek. Bu durum ilgilisine 15 gün içinde yazılı olarak bildirilecek. Savcılıkça hazırlanan iddianamede ilgiliye atfedilen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilmeyecek. Adalete daha kolay erişim amacıyla iddianameye ilişkin bilgiler ve duruşma tarihi sanığa ayrıca telefon, faks, e-posta gibi araçlarla bildirilecek. Bu bildirim ayrıca suçun mağduruna ve şikayetçiye de aynı usulle yapılacak. Hem sanığa hem mağdura iddianame mutlaka bu tebligatlarla da ulaştırılmış olacak." dedi.
Ayrıca 4. Yargı Paketi ile birlikte Açık cezaevi izinlerinin uzatılmasıda TBMM'de kabul edildi. İzinler 30 Kasım 2021 tarihine kadar uzatılabilecek.
4. YARGI PAKETİNİN ÖNEMLİ MADDELERİ:
BOŞANDIĞI EŞE KARŞI İŞLENEN SUÇLAR AĞIRLAŞTIRICI NEDEN OLACAK
"Kadına yönelik şiddete karşı mücadelemizi çok yönlü ve bütüncül bir yaklaşımla ve sıfır tolerans ilkesiyle yürütüyoruz. Ülkemizde tek bir kadının dahi şiddete uğramasına asla ve kata tahammülümüzün olmadığını bir kez daha yineleyerek bunu Ceza Kanunundaki düzenlememizle somut bir hale dönüştürüyoruz. Türk Ceza Kanunu'nda yer alan kasten öldürme, yaralama, eziyet ve kişi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarıyla ilgili boşanılan eşe karşı, bu suçların işlenmesi durumunda nitelikli hal olarak ceza artırımına neden olacağı somut bir düzenlemeye bağlanıyor."
TUTUKLANABİLME İÇİN KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ SOMUT DELİLLERE DAYANACAK
Muhammet Emin Akbaşoğlu, ifadesi alınmak amacıyla yakalan kişi mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde belirtilen tarihte, ilgili yargı merciinde olacağını taahhüt ederse her yakalama emri için bir kez geçerli olmak üzere Cumhuriyet Savcısı tarafından serbest bırakılmasının emredilebileceğini, yargı merciine gitmemesi halinde bin TL idari para cezası verileceğini bildirdi.
Katalog suçlarda bir kişinin tutuklanabilmesi için kuvvetli suç şüphesinin somut delillere dayanması gerektiğine ilişkin bir düzenlemeyi de getirdiklerini ifade eden Akbaşoğlu, "Tutuklama kararlarında adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını gösteren delillerle ilgili de eğer adli kontrole değil de tutuklamaya karar verilecekse niçin adli kontrol kararı verilmediğinin gerekçesinin de bu kararlarda yer alması gerektiğine ilişkin bir düzenlemeyi getiriyoruz" dedi.
ADLİ KONTROL: KONUTTA GEÇEN İKİ GÜN CEZANIN MAHSUBUNDA BİR GÜN OLACAK
4. Yargı paketinin en önemli maddelerinden birisi de adli kontrol tedbirinde geçen sürelerin cezadan mahsup edilmesi olacak. Akbaşoğlu, konutunda bulunmayı gerektiren adli kontrol uygulamasında, konutta geçen iki gün, cezanın mahsubunda bir gün olarak hesaplanacağını dile getirerek "Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devam edip etmemesine en geç dört ayda bir soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise resen mahkemece karar verileceği hüküm altına alınıyor" dedi.
Adli kontrol altında geçecek süre, ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen işlerde en çok 2 yıl olarak belirleneceğini, bu sürenin zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabileceğini anlatan Akbaşoğlu, "Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına giren işlerde ise adli kontrol süresi en fazla üç yıl. Bu süre zorunlu hallerde gerekçesi de gösterilerek 3 yıl daha uzatılabilecek. Terör suçlarında ise bu uzatma süresi en fazla dört yıl olacak" dedi.
"Tespit ve dinlemeye ilişkin kayıtlar, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi durumunda Cumhuriyet Savcısı denetiminde yok ediliyordu. Bununla beraber bir beraat kararı söz konusu olduğunda, bu kayıtlar hakimin denetiminde yok edilecek. Bu durum ilgilisine 15 gün içinde yazılı olarak bildirilecek. Savcılıkça hazırlanan iddianamede ilgiliye atfedilen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilmeyecek. Adalete daha kolay erişim amacıyla iddianameye ilişkin bilgiler ve duruşma tarihi sanığa ayrıca telefon, faks, e-posta gibi araçlarla bildirilecek. Bu bildirim ayrıca suçun mağduruna ve şikayetçiye de aynı usulle yapılacak. Hem sanığa hem mağdura iddianame mutlaka bu tebligatlarla da ulaştırılmış olacak." dedi.
FACEBOOK YORUMLAR